Dijital kalabalıkta hepimiz yalnızız!

Yalnızlık Çağında İnsan İlişkileri: Dijital Kalabalıkta Hepimiz Yalnızız

İletişimin hiç olmadığı kadar kolaylaştığı günümüzde, insan ilişkileri ise hiç olmadığı kadar yüzeysel. Kalabalıklar içinde yalnız hisseden, çevrimiçi olduğu halde kendini ulaşılmaz bulan kişiler giderek artıyor. Modern yaşamın sunduğu hızın bireyselleşmeyi özgürlük olarak sunduğunu belirten İstanbul Florence Nightingale Hastanesi’nden Uzman Psikolog Gizem Ünveren, insanların ise usulca birbirinden uzaklaştığını söyledi. Yalnızlığın insanlara adım adım yaklaştığını belirten Ünveren, “Her yeni bildirimle, her filtreli tebessümle ve her yüzeysel diyalogla biraz daha derinleşen bir içsel boşluk oluşturuyor. Yalnızlık artık bir tercih değil, çoğu zaman bir yan etki. Kariyer hedeflerinin, büyük şehirlerin, dijital etkileşimlerin arasında sıkışan insan, duygusal bağ kurmayı değil, hayatta kalmayı önceliyor. Ve belki de en çok bu yüzden, aynı anda hem çevrimiçi hem de ulaşılamaz olabiliyoruz” dedi.

Gizem Ünveren

BAĞLANMA VAADİ YARIŞA DÖNÜŞTÜ

Bir zamanlar sokak aralarında kurulan dostlukların ekranın parlak ışığına sığdırılmaya çalışıldığını anlatan Ünveren, “Sosyal medya, insanları birbirine bağlama vaadiyle hayatımıza girdi. Fakat zamanla, bağ kurmaktan çok izlenme ve beğenilme yarışına dönüştü. Artık insanlar bir araya gelmeden önce “story”lerini planlıyor, anı yaşamak yerine anı paketlemeyi tercih ediyor. Ne kadar bağlı görünsek de, parmaklarımızın ucundaki bu dijital dünya, bizi içten içe yalnızlaştırıyor. Çünkü biz aslında birbirimizin hayatına dokunmuyor, sadece ekrandaki yansımasını izliyoruz” diye konuştu.

BİR MASADAYIZ AMA EKRANA BAĞLI

Sürekli dijital ortamda kalmanın gerçek hayattaki sosyal becerileri körelttiğini vurgulayan Ünveren, “Göz göze gelmek zor geliyor artık. Sessizlik anları panik yaratıyor. İnsanlar bir masada buluşuyor, ama herkes başka bir ekrana bağlı. Kalabalığın ortasında suskun kalan kişi, giderek kendi içine çekiliyor. Sosyal medya bizi bağlı tutarken, bağlarımızı inceltiyor” ifadelerini kullandı.

YALNIZLIĞINIZ SEÇİM Mİ?

Bazı insanlar için yalnızlık inziva niteliğinde olduğunu hatırlatan Ünveren, bazı kişilerin ise yalnızlığı seçmediği halde, onunla birlikte yaşamayı öğrenmek zorunda kaldığını anlattı.

İnsanların bağ kurmak yerine içerik üretme, sohbet etmek yerine story atmaya alıştığını vurgulayan Ünveren, “Hızlı akan şehir hayatı, dijital ekranlara sıkışan ilişkiler, bireysel başarıya odaklı toplumsal normlar, insanı fark etmeden yalnızlaştırıyor. Bu durumlar duygusal yakınlığı değil, mesafeli görünürlüğü tercih ediyor. Bu da yalnızlığı bir tercih olmaktan çıkarıp, yeni dünyanın yazılı olmayan zorunluluğu hâline getiriyor” vurgusu yaptı.

ETİKETLEMEK YERİNE ANLAYIŞ GÖSTERİN

Yalnızlığa karşı önleyici yaklaşımları sıralayan Ünveren, “Yalnızlık, modern yaşamın kaçınılmaz bir sonucu gibi görünse de, bu durumla başa çıkmak mümkün. Bilinçli dijital medya kullanımı, yüz yüze iletişimin artırılması ve sosyal etkinliklere katılım, yalnızlık hissini azaltmada etkili olabilir. Ayrıca yalnızlığın bir tabu olmaktan çıkarılıp, üzerinde konuşulabilir bir konu hâline getirilmesi, kişilerin bu duyguyla başa çıkmalarını kolaylaştırabilir” ifadelerini kullandı.

Toplum olarak desteklemeliyiz
  • Yalnızlığın bireysel değil, toplumsal bir mesele olduğuna vurgu yapan Ünveren, “Toplum olarak empati kurmak, destekleyici sosyal ortamlar oluşturmak ve yalnızlıkla mücadelede birlikte hareket etmek büyük önem taşıyor” değerlendirmesi yaptı.

Related Posts

İştahla yediğimiz 3 besin meğer beynimizi milim milim küçültüyormuş: Ünlü cerrah duyurdu

Ünlü beyin cerrahı Dr. Raveesh Sunkara, her gün iştahla tükettiğimiz 3 besinin beyni küçülttüğünü ortaya çıkardı.

Kırmızı yeşil ve sarı dolmalık biberlerden hangisi daha sağlıklı?

Renkleriyle sofraları süsleyen dolmalık biberler, sadece görsel değil, besinsel açıdan da dikkat çekici faydalar sunuyor. Peki Kırmızı yeşil ve sarı dolmalık biberlerden hangisi daha sağlıklı? İşte ayrıntılar…

Ne zeytinyağlı ne kükürt ne de bıttım: En sağlıklı sabun açıklandı

Ciltteki yağlanma, sivilce ve kaşıntı gibi sorunlara karşı kimyasal ürünler yerine doğal çözümler tercih edenlerin sayısı artıyor. Uzmanlar, sabun seçiminde cilt tipine uygunluk ve içeriklerin doğallığına dikkat edilmesi gerektiğini vurgularken, en faydalı sabunu da açıkladı.

Tıbbi kenevir artık yasal: Eczanelerde satışına onay çıktı

Türkiye, tıbbi kenevir ürünlerinin eczanelerde kontrollü satışına izin veren tarihi bir yasayı hayata geçirdi. Sağlık Bakanlığı denetiminde yalnızca reçeteyle satılacak bu ürünler, özellikle kronik hastalıklarla mücadele eden hastalar için yeni bir umut olacak.

Bakanlık açıkladı: Bebek mamalarında yeni dönem

Tarım ve Orman Bakanlığı, bebeklere yönelik gıda ve devamında kullanılan besinler için yeni bir karar yayımladı. Karara göre bu besinlerin üretiminde protein kaynağı olarak kullanılan protein hidrolizatlarına, inek sütü kaynaklı peynir altı suyunun işlenmesiyle elde edilen bir protein hidrolizatı dahil edildi.

Eczanelerde satılan nemlendirici toplatılıyor! Mantar tespit edildi

Almanya kozmatik mağaza ve eczanlerde satılan nemlendirici sağlık tehdidi nedeniyle geri çağrıldı. İçerisinde tespit edilen maddenin mantara neden olduğu belirlendi.