Bu sabah alışkanlığı farkında olmadan beyninize zarar veriyor! O beş dakika…

Yeni bir güne başlıyorsunuz. Alarm çaldığında gözlerinizi açıyorsunuz ve hemen telefonunuza yöneliyorsunuz. Belki sadece alarmı kapatmak, hava durumuna bakmak ya da bildirimlere göz atmak istiyorsunuz. Ancak o “beş dakika” bir süre sonra 15, 30 hatta daha fazla olabiliyor. Ve farkında olmadan, yataktan kalkmadan önce beyniniz bilgi bombardımanına tutulmuş oluyor.

Rutin ve zararsız gibi görünen bu hareket, aslında ruh sağlığınızı ve gün boyunca odaklanma yeteneğinizi olumsuz etkileyebilir. Sinirbilimciler, bu alışkanlığın stres, kaygı ve dikkat eksikliği ile bağlantılı olduğunu belirtiyor. Peki, bu durumun nedeni nedir ve bu etkilerden kaçınmak için ne yapabilirsiniz?

Etkisi, şeker tüketimine benzer

Bu alışkanlığın nörobilim dünyasında bir adı var: doomscrolling. Özellikle sabah uyandığınızda, neredeyse otomatik ve pasif bir şekilde haberler, sosyal medya ve dijital içerikler arasında gezinme eğilimidir.

Sinirbilimci Emily McDonald, bu davranışın beynin ödül sistemini tıpkı bir kumar makinesi gibi tetiklediğini açıklıyor. Ekranı her yenilediğimizde ve yeni bir içerik bulduğumuzda, beynimiz haz nörotransmitteri olan dopamin salgılar. Sorun şu ki, bu haz geçici ve bağımlılık yapıcıdır; bizi daha fazla uyaran aramaya yönlendirir ve farkında olmadan zaman kaybetmemize neden olan bir döngüye sokar.

Etkisi, şeker tüketimine benzer; ne kadar fazla tüketirseniz, o kadar çok ihtiyacınız olur. En kötüsü ise, bunu sabahın erken saatlerinde yaptığınızda, beyniniz hala oldukça alıcı bir durumda olduğundan, günün geri kalanında bilgiyi işleme biçiminizi etkileyen sürekli bir dikkat dağıtma döngüsüne girersiniz.

Dikkat süresi 8 saniyeye dönüştü

Samsung’un yaptığı bir araştırmaya göre, son 20 yılda ortalama dikkat süresi 12 saniyeden 8 saniyeye düştü. Bu azalma, büyük ölçüde teknolojiye aşırı maruz kalmanın bir sonucu olarak meydana geldi. Telefonumuzu uyandığımızda kontrol etmek, bu eğilimi güçlendirerek beynin önemli görevlere odaklanma yeteneğini zayıflatıyor. Ayrıca, güne başlarken tükettiğimiz içerikler ruh halimizi de etkileyebiliyor. Ruh sağlığı uzmanı Fatmata Kamara, olumsuz haberlere erken yaşta maruz kalmanın stres hormonu kortizol seviyelerini artırdığını ve bunun da şu sorunlara yol açabileceğini belirtiyor: Artan kaygı ve sinirlilik, ani ruh hali değişimleri, güne başlamadan önce zihinsel yorgunluk hissi, üretkenlik ve konsantrasyon yeteneğinde azalma.

Nasıl mücadele edilir?

Bu alışkanlığın olumsuz etkilerinden kaçınmak istiyorsanız, sabah rutininizi değiştirmek için aşağıdaki stratejileri uygulayabilirsiniz:

  • Günün ilk saatlerinde telefonunuza dokunmayın. Bunun yerine, esneme, derin nefes alma veya güne başlamadan önce birkaç dakikalık sakinlik gibi aktivitelerle bu zamanı değerlendirin.
  • Gereksiz bildirimleri kapatın. Bu bildirimler, dikkatinizi anında çekmek ve dürtüsel içerik tüketimini teşvik etmek amacıyla tasarlanmıştır.
  • Geleneksel bir çalar saat kullanın. Böylece uyandığınızda telefonunuzu hemen açma isteğini engelleyebilirsiniz.
  • Ekranınızı daha sağlıklı alışkanlıklarla değiştirin. Kitap okumak, meditasyon yapmak veya gününüzü planlamak, güne daha net başlamanıza ve teknolojinin yarattığı aciliyet duygusundan uzak kalmanıza yardımcı olabilir.

Zararsız ve günlük bir davranış gibi görünen bir şey, düşündüğünüzden daha fazla zihninizi etkiliyor olabilir. Doomscrolling, yalnızca odaklanmanızı ve ruh halinizi bozmakla kalmaz, aynı zamanda yataktan çıkmadan önce bile sabahlarınızı bir stres ve dikkat dağınıklığı döngüsüne dönüştürebilir. Rutin hayatınızda yapacağınız küçük değişiklikler, günlük refahınızda büyük farklar yaratabilir. Önemli olan, güne bilinçli bir şekilde başlamak ve teknolojinin sabah temponuzu belirlemesine izin vermemektir.

Related Posts

Bakanlık açıkladı: Bebek mamalarında yeni dönem

Tarım ve Orman Bakanlığı, bebeklere yönelik gıda ve devamında kullanılan besinler için yeni bir karar yayımladı. Karara göre bu besinlerin üretiminde protein kaynağı olarak kullanılan protein hidrolizatlarına, inek sütü kaynaklı peynir altı suyunun işlenmesiyle elde edilen bir protein hidrolizatı dahil edildi.

Eczanelerde satılan nemlendirici toplatılıyor! Mantar tespit edildi

Almanya kozmatik mağaza ve eczanlerde satılan nemlendirici sağlık tehdidi nedeniyle geri çağrıldı. İçerisinde tespit edilen maddenin mantara neden olduğu belirlendi.

Kalp kapak hastalıklarında risk yaşla artıyor, erken müdahale hayat kurtarıyor

Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Selim İsbir, yaşla birlikte önemi artan kalp kapak hastalıklarının zamanında tanı ve uygun yöntemlerle tedavi edilmediği takdirde hayati risk oluşturabileceğini belirterek, “Bu hastalıklar özellikle nefes darlığı, yorgunluk ve ritim bozukluğu gibi belirtilerle kendini gösteriyor. Erken tanı ve tedaviyle yaşam kalitesi yükseliyor. Özellikle son yıllarda tedavide yaşanan gelişmeler sayesinde kalp kapak hastalıklarında artık yaşam boyu tedavi algoritmasını uygulanıyor” dedi.

Çocuğum hangi sporu yapsın? Genetiğin şifresi yol haritasını çiziyor

Yapay zeka destekli genetik testler, sporcuların potansiyelini ortaya koyarak başarıya giden yolu bilimsel verilerle çiziyor. Prof. Dr. Zeynep Ocak, bu testlerin çocukların hangi spor dalında parlayabileceğini, sakatlık risklerini ve en uygun antrenman yöntemlerini belirlemede nasıl bir rehber olduğunu anlattı.

Dijital kalabalıkta hepimiz yalnızız!

Dijital iletişim araçları herkesi birbirine bağlı gibi gösterse de, gerçek ilişkiler giderek yüzeyselleşiyor. Sosyal medyanın bağ kurma vaadinin yerini “beğenilme yarışına” bıraktığını belirten Uzman Psikolog Gizem Ünveren, insanların kalabalıkta kendini yalnız hissettiğini söyledi. Sürekli ekrana odaklanmanın yüzyüze iletişimi zayıflattığını ifade eden Ünveren, yalnızlığın modern hayatın kaçınılmaz sonucu olduğuna dikkat çekti. Ünveren’e göre bu durum bilinçli ekran kullanımı, sosyal etkinlikler ve empatiyle aşılabilir.

Bayram tatilinde seyahat edecekler dikkat: Hijyeni göz ardı etmeyin

Milyonlarca kişi önümüzdeki hafta bayram tatili için yola çıkmaya hazırlanıyor. Kara, hava ve deniz yoluyla gerçekleşecek bu büyük hareketlilikte, hijyen kurallarının önemine dikkat çeken uzmanlar, ishalden üst solunum yolu enfeksiyonları, hatta tüberküloz, kızamık gibi daha ağır seyredebilen hastalıklara neden olabilen mikroplarla mücadele için toplu taşımada alınması gereken önlemlere ve toplu taşımalardaki hijyen bilincinin önemine vurgu yaptı.