İştahla yediğimiz 3 besin meğer beynimizi milim milim küçültüyormuş: Ünlü cerrah duyurdu

Beyin Cerrahından Beslenme Uyarısı: İşte Beynin Düşmanları!

Sevdiğiniz atıştırmalıkların beyniniz üzerinde düşündüğünüzden daha büyük etkileri olabilir. Hindistan’ın Haydarabad kentinde yaşayan ünlü beyin cerrahı Dr. Raveesh Sunkara, takipçilerini beyin sağlığı açısından zararlı olabilecek üç yaygın besin hakkında uyardı.

Meslek hayatı boyunca 1.000’in üzerinde beyin ameliyatı gerçekleştirdiğini belirten Dr. Sunkara, özellikle bilişsel gerilemeyi önlemede beslenmenin kilit rol oynadığını belirtti. Bilişsel bozukluk; Hafıza kaybı, bulanık düşünme, muhakeme ve problem çözme becerilerinde azalma gibi sorunları içerebilir.

Instagram’da @Dr_Raveesh kullanıcı adıyla paylaştığı sağlık ipuçları ve beyin cerrahisine dair videolarla 50.000’den fazla takipçiye ulaşan Dr. Sunkara’nın bazı videoları milyonlarca kez izlendi. Özellikle kaçınılması gereken yiyeceklerle ilgili videosu, birçok kişinin dikkatini çekti ve şaşırttı.

KIZARTMALAR VE PAKETLİ ÜRÜNLERDEN KAÇININ

Dr. Sunkara’ya göre, en zararlı besinlerin başında trans yağ içeren kızartmalar ve paketli ürünler geliyor. Bu ürünlerin beyin iltihabına neden olduğunu belirten Sunkara, uzun vadede ise ciddi sağlık sorunlarına yol açtığını ifade etti.

Dr. Sunkara’nın bu tezi 2014 yılındaki bilimsel çalışmayla da örtüşüyor. ‘Doymuş ve Trans Yağlar ile Bunama Arasındaki İlişki’ başlıklı derlemede, bu tür gıdaların bunama riskini artırabileceği ifade ediliyor.

YÜKSEK ŞEKER İÇEREN İÇECEKLER

İkinci sırada ise yüksek şeker içeren içecekler var. Dr. Sunkara bu içeceklere dair ise şunları söylüyor:

“Sıvı formda alınan yüksek şeker, ani kan şekeri yükselmelerine yol açar. Bu ani dalgalanmalar zamanla beyin yorgunluğuna neden olur ve uzun vadede beynin küçülmesine dahi yol açabilir.”

Şekerli içeceklere dair yapılan bilimsel bir çalışmada da şekerli içeceklerin azaltılmasının bilişsel bozukluklara karşı koruyucu olabileceği belirtiliyor.

BEYİN DÜŞMANI: İŞLENMİŞ GIDALAR

Dr. Sunkara’nın üçüncü uyarısı ise ultra işlenmiş gıdalar üzerine. Ünlü doktor, bu tür yiyeceklerin bağırsaklarda sorunlara neden olduğunu bunun da bağırsak-beyin eksenini bozduğunu ifade ediyor. Çünkü beyin verilenle çalışır!

Ultra işlenmiş gıdalar, sadece evde yapılan işlenmiş yemeklerden farklıdır. Endüstriyel işlemlerden geçen bu ürünler, yapay renklendiriciler, aromalar ve koruyucular gibi katkı maddeleri içerir.

Related Posts

Kırmızı yeşil ve sarı dolmalık biberlerden hangisi daha sağlıklı?

Renkleriyle sofraları süsleyen dolmalık biberler, sadece görsel değil, besinsel açıdan da dikkat çekici faydalar sunuyor. Peki Kırmızı yeşil ve sarı dolmalık biberlerden hangisi daha sağlıklı? İşte ayrıntılar…

Ne zeytinyağlı ne kükürt ne de bıttım: En sağlıklı sabun açıklandı

Ciltteki yağlanma, sivilce ve kaşıntı gibi sorunlara karşı kimyasal ürünler yerine doğal çözümler tercih edenlerin sayısı artıyor. Uzmanlar, sabun seçiminde cilt tipine uygunluk ve içeriklerin doğallığına dikkat edilmesi gerektiğini vurgularken, en faydalı sabunu da açıkladı.

Tıbbi kenevir artık yasal: Eczanelerde satışına onay çıktı

Türkiye, tıbbi kenevir ürünlerinin eczanelerde kontrollü satışına izin veren tarihi bir yasayı hayata geçirdi. Sağlık Bakanlığı denetiminde yalnızca reçeteyle satılacak bu ürünler, özellikle kronik hastalıklarla mücadele eden hastalar için yeni bir umut olacak.

Bakanlık açıkladı: Bebek mamalarında yeni dönem

Tarım ve Orman Bakanlığı, bebeklere yönelik gıda ve devamında kullanılan besinler için yeni bir karar yayımladı. Karara göre bu besinlerin üretiminde protein kaynağı olarak kullanılan protein hidrolizatlarına, inek sütü kaynaklı peynir altı suyunun işlenmesiyle elde edilen bir protein hidrolizatı dahil edildi.

Eczanelerde satılan nemlendirici toplatılıyor! Mantar tespit edildi

Almanya kozmatik mağaza ve eczanlerde satılan nemlendirici sağlık tehdidi nedeniyle geri çağrıldı. İçerisinde tespit edilen maddenin mantara neden olduğu belirlendi.

Kalp kapak hastalıklarında risk yaşla artıyor, erken müdahale hayat kurtarıyor

Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Selim İsbir, yaşla birlikte önemi artan kalp kapak hastalıklarının zamanında tanı ve uygun yöntemlerle tedavi edilmediği takdirde hayati risk oluşturabileceğini belirterek, “Bu hastalıklar özellikle nefes darlığı, yorgunluk ve ritim bozukluğu gibi belirtilerle kendini gösteriyor. Erken tanı ve tedaviyle yaşam kalitesi yükseliyor. Özellikle son yıllarda tedavide yaşanan gelişmeler sayesinde kalp kapak hastalıklarında artık yaşam boyu tedavi algoritmasını uygulanıyor” dedi.