Uzmanı açıkladı: Mezoterapi cildin gençleştirilmesi, ince kırışıklıkların giderilmesi için etkili bir yöntem

Dermatoloji Uzmanı Dr. Şirin Çelik, mezoterapinin cildin gençleştirilmesi, ince kırışıklıkların giderilmesi ve oluşumunun engellenmesi için etkili bir yöntem olduğunu söyledi.

Multidisciplinary Digital Publishing Institute’nin (MDPI) yayımladığı 27-60 yaş aralığındaki 30 kadın gönüllü ile yapılan bilimsel araştırma, mezoterapi uygulanan tüm katılımcıların ciltlerinde iyileşme yaşandığını ortaya koydu. Deneysel çalışmaya göre yüzün tamamında su kaybının azaldığı, cildin parlaklık kazandığı ve nem oranının arttığı kaydediliyor. Konuya dair değerlendirmelerini paylaşan Dermatoloji Uzmanı Dr. Şirin Çelik ise “Artık cildimize adeta bir ‘gençlik yazılımı’ yüklemek mümkün. Mezoterapi, cildin gençleştirilmesi, ince kırışıklıkların giderilmesi ve oluşumunun engellenmesi için etkili bir yöntem olarak karşımıza çıkıyor ” dedi.

“25 yaş itibariyle başlanabilir”

Mezoterapinin 25 yaşından sonra ciltteki kolajen kaybını telafi etmek amacıyla uygulanmaya başlanabileceğini söyleyen Dr. Çelik, “Cilt, 25’li yaşlardan itibaren kolajen üretimini kaybetmeye başlıyor. Bu süreçte cilt elastikiyetini kaybederken, kırışıklıklar oluşuyor. Mezoterapi, bu kaybı engellemek ve cilt dokusunu yeniden canlandırmak için mükemmel bir seçenek. Uygulama, cilt kalitesinin iyileştirilmesine, elastikiyet kaybının giderilmesine, cilt renginin dengelenmesine yardımcı olurken; güçlü bir nem desteği de veriyor. Uzun vadede gençleştiriyor. Sadece kırışıklıklar için de değil, aynı zamanda akne ve yara izlerinin tedavisinde, gül hastalığı gibi durumların yaşandığı hassas cilt tiplerinde de son derece etkili bir çözüm olabiliyor. Üstelik mezoterapi kokteylleri, cilt tipine ve ihtiyaçlara göre özelleştirilebiliyor ” ifadelerini kullandı.

Dr. Çelik, “Son yıllarda, ameliyatsız estetik uygulamalara yönelik artan ilgiyle birlikte mezoterapi, hem etkinliği hem de güvenilirliği nedeniyle sıkça tercih ediliyor. Uygulama sonrası minimal iyileşme süresi, düşük komplikasyon riski ve kişiye özel formüllerle cildin ihtiyaç duyduğu yenilenme sürecine destek olması, mezoterapiyi diğer estetik prosedürlerden ayıran en önemli faktörlerden biri olarak görülüyor. Cilt sağlığını destekleyen, yaşlanma belirtilerini azaltan ve genel cilt kalitesini artıran mezoterapi, bilimsel çalışmalarla kanıtlanmış etkinliği sayesinde günümüz estetik dermatolojisinin en önemli uygulamalarından biri olmayı sürdürüyor. Bunun temelinde mezoterapinin içeriğindeki bileşenler kritik rol oynuyor ” diye konuştu.

Dr. Çelik, “Mezoterapinin içeriğinde hyaluronik asit, süksinik asit, traneksamik asit ve glutatyon gibi aktif içerikler bulunuyor. Bu içerikler, cildi derinlemesine besleyerek cilt dokusunun yenilenmesine ve canlanmasına yardımcı oluyor. Her cilt tipi için en uygun kokteyl seçilerek, kişiye özel tedavi planları oluşturulabiliyor. Böylece ciltteki gençlik ve tazelik kaybının önüne geçilirken; mezoterapi sağlıklı ve ışıltılı bir cilt için önemli bir tedavi aracı olmayı sürdürüyor ” dedi. (DHA)

Related Posts

Eczanelerde satılan nemlendirici toplatılıyor! Mantar tespit edildi

Almanya kozmatik mağaza ve eczanlerde satılan nemlendirici sağlık tehdidi nedeniyle geri çağrıldı. İçerisinde tespit edilen maddenin mantara neden olduğu belirlendi.

Kalp kapak hastalıklarında risk yaşla artıyor, erken müdahale hayat kurtarıyor

Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Selim İsbir, yaşla birlikte önemi artan kalp kapak hastalıklarının zamanında tanı ve uygun yöntemlerle tedavi edilmediği takdirde hayati risk oluşturabileceğini belirterek, “Bu hastalıklar özellikle nefes darlığı, yorgunluk ve ritim bozukluğu gibi belirtilerle kendini gösteriyor. Erken tanı ve tedaviyle yaşam kalitesi yükseliyor. Özellikle son yıllarda tedavide yaşanan gelişmeler sayesinde kalp kapak hastalıklarında artık yaşam boyu tedavi algoritmasını uygulanıyor” dedi.

Çocuğum hangi sporu yapsın? Genetiğin şifresi yol haritasını çiziyor

Yapay zeka destekli genetik testler, sporcuların potansiyelini ortaya koyarak başarıya giden yolu bilimsel verilerle çiziyor. Prof. Dr. Zeynep Ocak, bu testlerin çocukların hangi spor dalında parlayabileceğini, sakatlık risklerini ve en uygun antrenman yöntemlerini belirlemede nasıl bir rehber olduğunu anlattı.

Dijital kalabalıkta hepimiz yalnızız!

Dijital iletişim araçları herkesi birbirine bağlı gibi gösterse de, gerçek ilişkiler giderek yüzeyselleşiyor. Sosyal medyanın bağ kurma vaadinin yerini “beğenilme yarışına” bıraktığını belirten Uzman Psikolog Gizem Ünveren, insanların kalabalıkta kendini yalnız hissettiğini söyledi. Sürekli ekrana odaklanmanın yüzyüze iletişimi zayıflattığını ifade eden Ünveren, yalnızlığın modern hayatın kaçınılmaz sonucu olduğuna dikkat çekti. Ünveren’e göre bu durum bilinçli ekran kullanımı, sosyal etkinlikler ve empatiyle aşılabilir.

Bayram tatilinde seyahat edecekler dikkat: Hijyeni göz ardı etmeyin

Milyonlarca kişi önümüzdeki hafta bayram tatili için yola çıkmaya hazırlanıyor. Kara, hava ve deniz yoluyla gerçekleşecek bu büyük hareketlilikte, hijyen kurallarının önemine dikkat çeken uzmanlar, ishalden üst solunum yolu enfeksiyonları, hatta tüberküloz, kızamık gibi daha ağır seyredebilen hastalıklara neden olabilen mikroplarla mücadele için toplu taşımada alınması gereken önlemlere ve toplu taşımalardaki hijyen bilincinin önemine vurgu yaptı.

20’lik dişlerini bankada saklayan var! Tamir çipi devrede: ‘Türkiye de adım attı’

20’lik dişler artık sadece cerrahi atık değil. İçerdikleri kök hücrelerle sinir, kemik, kornea ve damar dokularının yenilenmesinde rol oynayabiliyorlar. Yani bu da pek çok hastalığın tedavisinde umut vadettiği anlamına geliyor. Öyle ki yirmilik dişler artık çöpe atılmıyor, özel bankalarda saklanıyor. “Türkiye’de de adımlar atıldı” diyen Doç. Dr. Münir Demirel anlattı.