Yüzlerce yıldır süren geleneği ekonomik kriz vurdu

Ekonomik Kriz Geleneksel Altın Takıları Vurdu

Türkiye, çift haneli enflasyonla boğuşurken krizden en çok etkilenen ise alım gücü azalan halk. Bu durum düğünlerde de hissediliyor.

Altın fiyatlarındaki artış, alım gücündeki düşüşle birleşince ziynet altına olan ilgi giderek azalıyor. Tarihi 4 bin yıl öncesine dayanan düğün takıları, ekonomik kriz nedeniyle evlenecek çiftlerin bütçesini zorluyor.

Düğünlerde takı denince akla altın geliyor. Ancak günümüzde altın fiyatları o kadar yükseldi ki, düğüne katılanlar için bu büyük bir maliyet haline geldi.

Alternatif Takı ve İmitasyon Dönemi

Eskiden düğünlerde yarım altın takılırken bu adet çeyrek altına, sonra da grome dönüştü. Ancak şimdi gram altın bile değerli hale geldi. Bu nedenle pek çok kişi düğünlerde altın takamıyor ve para dolu zarflar hediye ediyor.

Bazı bölgelerde ise altın takı geleneği yerini imitasyon takılara bırakmış durumda. 2024 ve 2025 yıllarının başındaki üretim rakamları bunu açıkça gösteriyor.

Altın Üretiminde Düşüş

Nefes gazetesinin Hazine ve Maliye Bakanlığı Darphane ve Damga Matbaası Genel Müdürlüğü verilerine göre; 2024’ün ilk dört ayında 16 milyon 834 bin 114 çeyrek altın üretildi, ancak 2025’in aynı döneminde bu rakam 6 milyon 287 bin 159’a düştü. Aradaki fark 10 milyon gram altına denk geliyor. Yarım altın üretiminde ise 2024’te 4 milyon 694 bin 591 adet üretilirken, 2025’te bu rakam 2 milyon 326 bin 648’e geriledi. Tam altında da benzer bir düşüş yaşandı.

Fiyatlar da hızla yükseliyor. 2024 Nisan’ında çeyrek altın 4.138 TL iken, 2025’te 6.957 TL’ye kadar yükseldi. Yarım altının fiyatı 2024’te 8.276 TL iken, 2025’te 13.915 TL’ye kadar çıktı. Tam altın ise 2024’te 16.552 TL iken, 2025’te 27.830 TL’ye kadar tırmandı.

Çeyrek altın şu anda 7.136 TL, yarım altın 24.272 TL ve tam altın 28.545 TL seviyelerinde işlem görüyor.

Related Posts

Çam fıstığı Ege’deki şehre tescillendi

Aydın’ın meşhur çam fıstığı, Avrupa Birliği’nden coğrafi işaret tescili alarak Türkiye’nin uluslararası alandaki prestijli ürünleri arasına katıldı. Bu gelişmeyle birlikte AB’de tescillenen Türk ürünlerinin sayısı 33’e ulaştı. DOĞAL AROMA Tarım ve …

Emekli aylığı ödemelerinde tarih değişti

SGK emekli aylığı ödeme tarihinin değiştiğini açıkladı. Kurumdan yapılşan açıklamada şunlar kaydedildi: “Aylık ödeme günü 5 Haziran olan 4C (Emekli Sandığı) kapsamındaki emekli ve hak sahiplerimizin Haziran 2025 dönemine ilişkin aylık ödemeleri öne …

İzmir’de 23 bin işçi 4 gündür grevde! Cadde ve sokaklarda çöp yığınları oluştu

İzmir Büyükşehir Belediyesine bağlı iştiraklerde çalışan yaklaşık 23 bin işçinin, toplu iş sözleşmesindeki anlaşmazlık nedeniyle başlattığı grev, dördüncü gününde devam ediyor.

Trump’ın tarifeleri küresel ekonomiyi sarstı: Gözler ABD istihdam verileri ve ECB’de

ABD’nin değişken tarife politikaları ve Trump yönetiminin uluslararası ticaret üzerindeki baskısı küresel piyasalarda belirsizliği derinleştirirken, yatırımcılar gözlerini ABD’de açıklanacak istihdam verileri ile Avrupa Merkez Bankası’nın faiz kararına çevirdi. Asya’dan Avrupa’ya piyasalar kritik gelişmelerin etkisiyle yön ararken, Türkiye’de enflasyon verisi ve TCMB’nin politikaları takip edilecek.

Tanju Özcan’dan Kılıçdaroğlu’na ‘imza’ tehdidi: İnce’nin nasıl kaybettiğini ikimiz de biliyoruz

CHP’nin eski Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisine yönelik ‘şaibeli kurultay’ iddiaları sürerken sessizliğini bozdu. Tehditler aldığını açıklayan Kılıçdaroğlu, “Bu partinin düşmanlarını, harem-i ismetinde boğmaya muktediriz” ifadeleriyle dikkat çekti. Kılıçdaroğlu’nun çıkışına Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan’dan sert ve tehditkar bir cevap geldi. Kılıçdaroğlu’na “Beni ciddiye alın.” diye seslenen Özcan, aksi durumda Muharrem İnce ile olan yarışına atıfta bulunarak, “Sayın İnce ile girdiğiniz yarışların arka planlarını, kimin kime imza vermek için, kimin imzasını çekmek için yaşananları anlatır geçerim! Sayın İnce’nin nasıl kaybettiğini ikimiz de biliyoruz.” dedi. Öte yandan Özcan, Kılıçdaroğlu’nun susmaya devam etmesi halinde 2014 dahil tüm CHP kurultaylarını tartışmaya açacağını da belirtti.

Gördüğünü görmek

“Görmeyi öğreniyorum. Bilmiyorum neden, her şey içimde daha derinlere işliyor, her zamankinden daha derinlere. Bir iç dünyam varmış da bilmezmişim. Her şey şimdi oraya gidiyor. Orada neler olup bittiğini bilmiyorum” diyor muhteşem kitabı ‘Malte Laurids Brigge’nin Notları’nda Rainer Maria Rilke. Göremediğimiz şeyler bir gün herhangi bir sebeple bizim için görünür hale geldiğinde görme kabiliyetimizin aslında yeterince keskin olmadığını farkediyoruz. Gözümüzün önünde duran, orada cereyan eden, yanı