Lale Devri’nde Yaşanan Gelişmeler

  • 1718 Pasarofça Antlaşmasından 1730 Patrona Halil İsya­nına kadar geçen süreye Lale Devri denir. 
  • Avrupa devletleri ile barış siyasetinin sürdüğü dönem olup bu dönem adını lalenin ve lale motiflerinin moda olmasın­dan almıştır. Bu dönemde diplomasi, bilim, sanat ve eğitim alanında yaşanan gelişmelerin yanında; Osmanlı Devleti’n­de özellikle başkent İstanbul merkezli olmak üzere eğlence hayatı yaygınlaşmıştır. 
  • Osmanlı Devletinde batılılaşma faaliyetlerinin görüldü­ğü ilk dönemdir. 
  • Bu dönemin; 
    • Padişahı III. Ahmet , 
    • Sadrazamı Nevşehirli Damat İbrahim Paşa, 
    • Şeyhülislamı Yenişehirli Abdullah Efendi, 
    • Sairi Nedim, 
    • Minyatür Sanatçısı Levni’dir. 
    • 1718-1730 arasında geçen süreyi Lale Devri olarak adlandıran kişi Yahya Kemal Beyatlı’dır. 
  • Bu dönemde ilk Türk matbaası Darü’t-Tıbâati’l Amire adıy­la Mehmet Sait Efendi ve İbrahim Müteferrika tarafından açılmıştır (1727). Matbaa batıdan getirilen ilk teknik yenilik olmuştur. Matbaada basılan ilk eser Mehmet Vani Efendi tarafından kaleme alınan Vankulu Lügatı’dır. 
  • Açılan matbaa ’ya hattatlar ve müstensihler işsiz kalacakla­rı düşüncesiyle tepki göstermişlerdir. Bu tepki üzerine dini eserlerin matbaa ’da basılması yasaklanmıştır.
  • Osmanlı Devleti’nde azınlıklar daha XVI. yüz­yılda özel matbaalar açmışlardı. Ancak bir Türk matbaası yoktu. İlk Matbaa II. Bayezid döneminde 1493’ te İspanya’dan kurtarılan Yahudi David ve Samuel İbn Nahmias kardeş­ler tarafından İstanbul’da kurulmuştur.1567’de Ermeni asıllı Apkar Tıbır tarafından Karagüm­rük’te de matbaa açılmıştır. 
  • Avrupa’da meydana gelen siyasi, kültürel ve teknolojik gelişmeleri yakından takip etmek amacıyla geçici elçilikler açılmıştır. Osmanlı Devletinin ilk geçici elçisi Paris’e gön­derilen 28 Mehmet Çelebi’dir. Sefaretname adlı eseri Os­manlı’nın Batıya açılan penceresidir. Paris dışında Viyana, Varşova, Moskova, Tahran, Berlin gibi önemli başkentlerde de elçilikler açılmıştır. Bu elçilerin etkisiyle Avrupa’da Tür­köri akımı başlamıştır.
  • Batı etkisindeki ilk sanat eseri olan Sadabat Kasrı yap­tırılmıştır. 
  • İstanbul’un su ihtiyacını karşılayabilmek için Derya’yı Sim adı verilen su bendi yaptırılmıştır. 
  • Doğu ve Batı’dan çeşitli eserlerin tercüme edilmesini sağlamak amacıyla Tercüme Encümenliği kurulmuştur. 
  • Tercümesi yapılan ilk Batı eseri Aristo’nun Fizik adlı eseri iken ilk Doğu eseri Müneccimbaşı Ahmet De­de’nin Müneccimbaşı Tarihi (Camiü’d Düvel) adlı eseri olmuştur. 
  • Aristo’nun Fizik eserini tercüme eden “Muallim-i Sâlis” unvanını alan Yanyalı Esad Efendi’dir. 
  • Gerçek Davud Ağa’nın çalışmalarıyla Yeniçeri ocağın­dan Tulumbacılar ocağı kuruldu. 
  • İran’dan çiçek aşısı getirilmiştir. 
  • Yalova’da kâğıt, İstanbul’da çuha fabrikası kurulmuş­tur. 
  • Avrupa mimari tarzı olan Barok ve rokoko tarzı benim­senmiştir. Batı tarzında yapılan ilk eser III. Ahmet Çeş­mesi olup ilk camii ise Nur-i Osmaniye Camii’dir. 
  • Lale Devrinde yalnızca İran ile savaş yapılmış olup bu dönemde askeri ıslahat yapılmamıştır. Bu durum ordunun ıslahatlara tepki gösterme­sine sebep olmuştur. 
  • Lale Devri, 1730’da Patrona Halil isyanı ile sona ermiştir.
  • İsyan edenlerin çoğu Arnavut olduğu için Arnavut İsyanı da denir. Bu dönemde İran ile yapılan savaşlarda başarısız olunması ve mücadelelerle sadrazamın dahi ordunun ba­şında sefere çıkmaması isyanın nedeni olarak bilinir. 
  • İsyan sonucu sadrazam Nevşehirli Damat İbrahim Paşa idam edilmiş ve padişah III.Ahmet tahttan indirilerek I.Mah­mut padişah olmuştur. Ayaklanmalarda matbaaya dokunul­maması yeniliklere karşı olunmadığını göstermektedir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

istanbul escort